ANASAYFA


Rusya destekli yeni Suriye anayasası ve Kürtlerin inkarı

Rusya'nın desteğiyle Suriye için yeni bir anayasa yazımı girişimi gerçekleştiriliyor. Söz konusu anayasa girişiminde Kürtler için tanınan hak şudur: Kürtçe kültürel faaliyetlerde kullanılabilir. Söz konusu anayasada Kürtlere ve Kürtçeye hiç bir resmi hakkın tanınmaması planlanıyor.

Yahya El Habib'in konuya ilişkin yazdığı makalesi şöyle:

Komedi oyunu ve Suriye topraklarının işgalinin meşrulaştırılması: Anayasa Komisyonu

Suriye krizinde Anayasa gündemi bir kez daha masaya yatırıldı. Rejim ve muhalifler, yeni anayasanın yapılması için oluşturulacak komisyonda yer alacakların listelerini belirledi. Bu mutabakat, Soçi toplantısında alınan karar doğrultusunda gerçekleşti. Suriye’den tarafların büyük bir kısmının katılmadığı bu toplantıda, Moskova’nın talebi üzerine anayasa komisyonu oluşturulması kararı onaylandı.

Suriye halkının anayasa geçmişi

Suriye’de anayasal çalışmaların geçmişi yaklaşık 100 yıl önceye dayanıyor. Suriye’de ilk anayasa 1920’de oluşturuldu ve Feysel Bin Hisen, Suriye paşası olarak görevlendirildi. O dönemde anayasa komisyonu başkanı “Anayasanın babası” olarak tanınan Haşim El Etasi idi. Ancak kısa bir süre sonra Fransa’nın ülkeye girmesi nedeniyle bu anayasa uzun süre yürürlükte kalmadı. Ardından 1950’ye kadar Suriye’de çok sayıda anayasa çıkarıldı. Ancak Edip Çiçekli’nin darbesi ile yeni bir anayasa çıkarıldı ve eskileri iptal edildi.

1963’te Baas partisinin darbesiyle ülke de anayasasız kaldı ve 1971’de Hafız Esad tarafından yeni bir anayasa çıkarıldı. Bu anayasaya göre sınırsız yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanı, anayasanın 8’inci maddesinde “toplumun ve devletin önderi” olarak tanımlanmıştı. 2012’de Suriye devriminin harlanmasıyla bu madde iptal edildi.

Rusya’nın yeni anayasa propagandasındaki amacı

2016 yılında Rusya Suriye’de yeni anayasa propagandasına başladı. 24 Mayıs 2016’de Suriye rejimine yakın bir Lübnan gazetesi, Moskova’nın yeni bir Suriye anayasa taslağını oluşturma çalışmalarını sona erdirdiğini duyurdu. Rusya bu anayasa ile kanun maddelerinin değiştirilmesiyle muhalif kesimleri kendi yanına çekmeye çalışıyor.

Suriye Arap Cumhuriyeti’nin adını Suriye Cumhuriyeti olarak değiştirilmesi, devlet başkanının inancının islam olması zorunluluğu içeren maddenin kaldırılmasından, başkanın yetkilerinin sınırlandırılmasına, yasama egemenliğinin yıkılmasına dek değişiklikler amaçlanıyor.

Rusya, İran ve Türkiye’nin Suriye alanında mutabakata varmasının ardından Suriye’de oluşturulan gerilimin azaltıldığı bölgeleri bu ülkeler, kendi çıkarlarını ve Suriye topraklarını işgalde kullanıyorlar. Sonuç olarak; işgallerini meşrulaştırmaları ve Suriye halkına egemenliklerini dayatmaları için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardı.

Rusya, İran ve Türkiye arasındaki ittifakın perde arkasında bu ülkelerin büyük bir başarı yakalayabileceklerinin konuşulduğu iddia ediliyor.

30 Ocak 2018’de anayasa komisyonunun kabul edildiği Soçi toplantısında, üçlü ittifak anayasa komisyonu yoluyla kendi çıkarlarına ve Suriye’deki egemenliklerini garantiye alacak bir uzlaşı için çalışıyorlar.

Anayasa komisyonu ve atmosfer

Suriye sorununun geldiği aşama ve işin perde arkasındaki gerçekler, bölgesel ve uluslararası atmosferden uzak tutulamaz. ABD İran ile nükleer anlaşmadan çekiliyor ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya açıklama yaptırarak İran’a 12 uyarıda bulunuyor. Bu uyarılardan en önemlisi de İran’ın bölgedeki hakimiyetine ve Suriye’den çıkmasına ilişkin olanıdır.

İsrail de şimdi İran’nın Suriye’deki varlığına karşı sadece tehditle yetinmiyor ve büyük tazyik uygulayarak Suriye içindeki İran üslerini bombalıyor. İsrail bu saldırılarını Rusya ile koordineli bir şekilde gerçekleştiriyor. İsrail, ABD’nin de desteğini alarak, İran’ı Suriye’den çıkarmaya çalışıyor. İran raporlarına göre; özellikle güneyde olmak üzere Suriye’deki güçlerini azaltmaya başladı. Bu duruma ilişkin Rusya’nın tutumu karşılıklı görüşmelere rağmen hala belirsiz.

Türkiye’nin kendi cephesinden geliştirdiği strateji ise; kendisine bağlı radikal gruplarının kendi denetiminden çıkmasını engellemek. Rejimle de iletişime geçerek bu radikal gruplarını yeni dönemde iktidar ortağı gibi göstermek ve bu silahlı çete gruplara yardımını sürdürmek istiyor. Bu gruplar Cerablus, Bab ve İdlib’de hakimler ve Türk devleti de de bu İslami gruplar yoluyla Suriye krizinin çözümünden pay almaya çalışıyor.

Anayasa Komisyonu Suriye topraklarının işgalini meşrulaştırıyor

Rusya, İran ve Türkiye’nin çıkarları için ortaya atılan Anayasa komisyonu, Geçiçi Hükümet’e ilişkin tartışmaların yerini aldı. ABD de zaman zaman komisyonu desteklemediğini açıklasa da komisyona karşı çıkmıyor.

Bölgesel çerçevede gerçekleştirilen bu tartışmalar, Suriye krizinin çözümü konusunda uluslararası ve bölgesel son uzlaşmanın gerçekleştiği anlamına gelmiyor. Rusya anayasal değişim gerçekleştirerek rejimi yeniden kurmak istiyor. Bazı ülkeler hala Cenevre anlaşmasına bağlı ancak Moskova Astana anlaşmasını Cenevre’ye alternatif durumuna getirmeye çalışıyor.

Anayasa komisyonu konusunu, Rusya ve müttefiklerinin Suriye topraklarındaki işgalciliğinden ayrı ele almak son derece hatalı bir durum olacaktır. Çünkü Rusya, bir yandan Suriye rejiminin adaylarını belirlerken bir yandan da Türkiye de sözde “muhalefet” adaylarını belirliyor.

Bu komisyonun oluşturulması çalışmaları ile çelişkiler bir kez daha ortaya çıkarken, bu çelişkiler de uluslararası ve bölgesel anlaşmazlıkları net bir şekilde ortaya çıkarıyor. Ancak, birçok kesimin baskılarına rağmen bu komisyonun rolü yeni anayasanın oluşturulmasında önemli olacaktır.

Anayasa Komisyonu uluslararası uzlaşmanın savaşı

Gerçek şu ki; Anayasa komisyonuna dair görüşmelerde Suriyeli taraflar arasında anlaşmazlıklar var ve uluslararası güçlerin uzlaşma savaşı ve öncelikle hakimiyetleri altındaki bölgeleri belirlemesi, Suriye’nin kaderi ve geleceğini belirliyor.

Suriyeli hiçbir kesim kendini kandırmamalıdır, yeni bir Suriye anayasası için ciddi bir görüşmeler yapılmıyor. Ayrıca ne Astana’da ne Soçi’de ne de Cenevre’de siyasi bir dönüşüm için ciddi bir görüşme gerçekleşmemiştir. Sadece bir komedi oyunu sahnelenmiş ve bu oyunda egemenler Suriye halklarının iradesini kırmak üzere uluslararası bir anlaşma gerçekleştirmek, birbiriyle çakışan çıkarlarını Suriye halklarının hakları üzerinden hayata geçirmek istemişlerdir.

Kimi kesimler “Her şey sona mı erdi ve yazılan şey Suriye halkına dayatıldı mı?” şeklinde soruyor. Kuşkusuz hayır. Çünkü demokratik çözüm projesi sunan, halkın terörden kurtarılmasını temel alan ve özerk yönetimler oluşturarak kendi yönetimlerini sağlayan Kuzey Suriye bileşenleri gibi bu komedi oyununa davet edilmeyen kesimler, farklı şekillerde çözüm sunuyor. İşgalci devletler asla amaçlarını gerçekleştiremeyecekler. Geçtiğimiz yıllar içerisinde teröre karşı askeri, siyasi, diplomatik, toplumsal tüm alanlarda savaşmış olan bu kesimler, asla Suriye alanını boş bırakmayacak ve Suriye halkının özgürlüğünü sağlayacaktır.

TOP-LEFT ADS

Kürt haber sitesi ZERnews, Kürtler ve Kürdistan ile ilgili haberler yapar. Kürt haber ajansları, siteleri haberleri... Diyarbakır, Erbil, Qamişlo, Rojava, Kürdistan Bölgesi, Irak, İran, Suriye, Türkiye ve tüm Ortadoğu haberleri ZERnews'te yayınlanır. DSG, ÖSO, Suriye rejimi, Şii Milisler, IŞİD / DAEŞ, Haşdi Şabi, Irak ordusu, TSK, PKK, YPG, YPJ, Peşmerge, Muhalifler... Basra, İdlib, Kerkük, Afrin, Deyrezzor, Şengal, Sincar, Şam, Ankara, Tahran, Bağdat ve Hewler... Mesut Barzani, Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan, Celal Talabani, Neçirvan Barzani, Kubat Talabani...