HDP'nin Şırnak eski milletvekili Hasip Kaplan gündeme ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kaplan, HDP ile Kürt partilerinin ittifak yapması gerektiğini belirterek, “Hatalardan ders çıkararak, doğru stratejiler izleyerek, yerel seçimler büyük bir rövanşa dönüştürülebilir” dedi.
K24’e açıklamalarda bulunan Kaplan, seçim sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını belirterek, “Böyle bir sonucu öngörüyorduk. Demirtaş’ın cezaevinde olması, OHAL ve tüm adaletsizliklere rağmen HDP’nin barajı geçmesi büyük başarıdır” dedi.
Seçimlerde İstanbul’un belirleyici kentlerden biri olmaya devam ettiğini vurgulayan Kaplan, “Bazı Kürt kentlerinde HDP’nin oyu düşmüş deniyorsa da, birçoğunun dörtte üçü yıkıldı. Buna rağmen halk kendi iradesine sahip çıktı. İstanbul en büyük Kürt şehridir. Bu gibi metropollerden gelen stratejik oylar sayesinde baraj aşıldı” açıklamasında bulundu.
Kaplan, “Seçim baskın bir seçim oldu. HDP istediği listeleri hazırlama fırsatı yakalamadı” şeklinde konuştu.
Listelere veya HDP’nin politikalarına yönelik eleştiriler olabileceğini vurgulayan Kaplan, “Ama şimdi bunları dile getirmenin zamanı değil. Hatalardan ders çıkararak, doğru stratejiler izleyerek, yerel seçimler büyük bir rövanşa dönüştürülebilir” yorumunda bulundu.
CHP’YLE İLİŞKİLER
Seçimlerden sonra oluşan tablonun, Kürt sorunu etrafında şekilleneceğini ve iktidarın kaderinin Kürtler’e yaklaşımında belirleneceğini ifade eden Kaplan, “Bu seçim danışıklı bir baskındı. Amaç HDP’yi safdışı bırakmaktı. 2002’de ANAP, DYP vb partiler vardı. Bu partiler Kürt sorununu adil, barışçıl bir şekilde çözmedikleri için eriyip gittiler. AK Parti de karar verecektir. Kürtler’le savaşacak mı, barışacak mı? Buna karar verecektir. Bundan sonra daha önce olduğu gibi belirleyici olan bu konu olacaktır. MHP’nin kilit parti olduğu doğru değildir. Asıl kilit parti HDP’dir” dedi:
Hasip Kaplan ayrıca, “Önümüzdeki dönemde HDP ve CHP arasında ittifak olmazsa bile bir yakınlaşma olacağını düşünüyorum. Yerel seçimlerde beraber hareket edilebilir ve ciddi sonuçlar elde edilebilir” değerlendirmesinde bulundu.
KÜRT PARTİLERİYLE İTTİFAK
HDP’nin diğer Kürt partileriyle yaptığı ittifak görüşmelerine de değinen Kaplan, şunları söyledi.
“Ben daha önce de defalarca bu ittifaktan yana olduğumu söyledim. HDP’nin yüzde doksanın üzerinde Kürtler’den oy aldığını belirtirken, amacım diğer halklarla beraber yürünmesine karşı çıkmak değildi. Elbette emekçilerle, demokrasi güçleriyle işbirliği yapacak HDP.
HDP tek başına da birçok ilde kazandı, kazanır ama birlikte kazanmak daha güzel. Mazlum bir halkın siyasetçileri olarak kendi aile barışımızı sağlamamız, korumamız gerekir. Bundan dolayı Kürt partileriyle ilkeler düzeyinde seçim ittifakı sağlanmalı önümüzdeki yerel seçimler için.”
KÜRDİSTAN BÖLGESİ’YLE İLİŞKİLER
Kürdistan ile sıcak ilişkilerin devam edeceğini düşündüğünü belirten Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güney Kürdistan’la sıcak ilişkilerin devam edeceğini düşünüyorum. Başur (Güney Kürdistan) yönetiminin de böyle bir eğilimi var. Selahattin Demirtaş gibi yetenekli siyasetçiler ömür boyu cezaevinde kalmaz. Cezaevinden yakında çıkacaktır.
Aile barışımızı sağlamamız gerekiyor. Güney yönetiminin desteği çözüm sürecinde belirleyici olmuştu. Yine katkı yapmak istiyorlar.”
“Erdoğan’nın geçmişte Kürdistan’la ilgili cesur çıkışları vardı” diyen Kaplan, şunları ekledi:
“Ama zamanla bu yaşananlardan dolayı bir travmaya dönüştü. Buna ‘seçilmiş travma’ denir Her zaman savaş olmaz. Bazen de barış yaparsınız. AK Parti içindeki Kürt vekiller de bunun için çaba harcamalı.”
K24’e açıklamalarda bulunan Kaplan, seçim sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını belirterek, “Böyle bir sonucu öngörüyorduk. Demirtaş’ın cezaevinde olması, OHAL ve tüm adaletsizliklere rağmen HDP’nin barajı geçmesi büyük başarıdır” dedi.
Seçimlerde İstanbul’un belirleyici kentlerden biri olmaya devam ettiğini vurgulayan Kaplan, “Bazı Kürt kentlerinde HDP’nin oyu düşmüş deniyorsa da, birçoğunun dörtte üçü yıkıldı. Buna rağmen halk kendi iradesine sahip çıktı. İstanbul en büyük Kürt şehridir. Bu gibi metropollerden gelen stratejik oylar sayesinde baraj aşıldı” açıklamasında bulundu.
Kaplan, “Seçim baskın bir seçim oldu. HDP istediği listeleri hazırlama fırsatı yakalamadı” şeklinde konuştu.
Listelere veya HDP’nin politikalarına yönelik eleştiriler olabileceğini vurgulayan Kaplan, “Ama şimdi bunları dile getirmenin zamanı değil. Hatalardan ders çıkararak, doğru stratejiler izleyerek, yerel seçimler büyük bir rövanşa dönüştürülebilir” yorumunda bulundu.
CHP’YLE İLİŞKİLER
Seçimlerden sonra oluşan tablonun, Kürt sorunu etrafında şekilleneceğini ve iktidarın kaderinin Kürtler’e yaklaşımında belirleneceğini ifade eden Kaplan, “Bu seçim danışıklı bir baskındı. Amaç HDP’yi safdışı bırakmaktı. 2002’de ANAP, DYP vb partiler vardı. Bu partiler Kürt sorununu adil, barışçıl bir şekilde çözmedikleri için eriyip gittiler. AK Parti de karar verecektir. Kürtler’le savaşacak mı, barışacak mı? Buna karar verecektir. Bundan sonra daha önce olduğu gibi belirleyici olan bu konu olacaktır. MHP’nin kilit parti olduğu doğru değildir. Asıl kilit parti HDP’dir” dedi:
Hasip Kaplan ayrıca, “Önümüzdeki dönemde HDP ve CHP arasında ittifak olmazsa bile bir yakınlaşma olacağını düşünüyorum. Yerel seçimlerde beraber hareket edilebilir ve ciddi sonuçlar elde edilebilir” değerlendirmesinde bulundu.
KÜRT PARTİLERİYLE İTTİFAK
HDP’nin diğer Kürt partileriyle yaptığı ittifak görüşmelerine de değinen Kaplan, şunları söyledi.
“Ben daha önce de defalarca bu ittifaktan yana olduğumu söyledim. HDP’nin yüzde doksanın üzerinde Kürtler’den oy aldığını belirtirken, amacım diğer halklarla beraber yürünmesine karşı çıkmak değildi. Elbette emekçilerle, demokrasi güçleriyle işbirliği yapacak HDP.
HDP tek başına da birçok ilde kazandı, kazanır ama birlikte kazanmak daha güzel. Mazlum bir halkın siyasetçileri olarak kendi aile barışımızı sağlamamız, korumamız gerekir. Bundan dolayı Kürt partileriyle ilkeler düzeyinde seçim ittifakı sağlanmalı önümüzdeki yerel seçimler için.”
KÜRDİSTAN BÖLGESİ’YLE İLİŞKİLER
Kürdistan ile sıcak ilişkilerin devam edeceğini düşündüğünü belirten Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güney Kürdistan’la sıcak ilişkilerin devam edeceğini düşünüyorum. Başur (Güney Kürdistan) yönetiminin de böyle bir eğilimi var. Selahattin Demirtaş gibi yetenekli siyasetçiler ömür boyu cezaevinde kalmaz. Cezaevinden yakında çıkacaktır.
Aile barışımızı sağlamamız gerekiyor. Güney yönetiminin desteği çözüm sürecinde belirleyici olmuştu. Yine katkı yapmak istiyorlar.”
“Erdoğan’nın geçmişte Kürdistan’la ilgili cesur çıkışları vardı” diyen Kaplan, şunları ekledi:
“Ama zamanla bu yaşananlardan dolayı bir travmaya dönüştü. Buna ‘seçilmiş travma’ denir Her zaman savaş olmaz. Bazen de barış yaparsınız. AK Parti içindeki Kürt vekiller de bunun için çaba harcamalı.”