HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluk halinin sonra erdirilmesi için CHP, Saadet Partisi (SP) ve İYİ Parti adayları görüşlerini beyan etti.. HDP milletvekilleri ve avukatlar da tutukluluk halinin sona ermesi için hukuki süreci başlattı.
HDP Batman Milletvekili ve avukat Ayşe Acar Başaran katıldığı bir radyo programında açıklamalarda bulundu.
'DEMİRTAŞ DÖRT DUVAR ARASINDAN MESAJLARLA ADAYLIĞINI SÜRDÜRÜYOR'
"Demirtaş, uzun süredir tutuklu bulunuyor. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve yöneticilerimiz tutuklu. Mevcut durum, cumhurbaşkanlığı seçimi, buna ek olarak karşımıza çıkıyor. Sadece yaptıkları konuşmalar ve siyaset yürüttüğü için tutuklu. Bugün cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu. Adaylığı Resmi Gazete'de ilan edildi pusuladaki yeri bile belli.
Diğer cumhurbaşkanlığı adaylarının Demirtaş için yaptığı duyuru, olması gereken bir şey. Bugüne kadar yapılmamış olması kendileri açısından utançtır. Demirtaş içeride tutuluyorsa bu herkesin ayıbıdır. Kazanan kim olursa olsun bu seçim demokratik değildir. Çünkü mevcut cumhurbaşkanı devletin tüm imkanlarını kullanarak, neredeyse kapı kapı mitingler yaparak seçim çalışması yürütüyor. Bu arada HDP adayı dört duvar arasında tweetlerle seçim çalışması yürütüyor.
Avukat arkadaşlarımız istedikleri saatlerde gidip görüşüyorlar. Ama bu iletişim kanalı olarak istediğimiz düzeyde değil. Bu hem zaman hem karşılıklı tartışma olmadığından doğru bir çalışma değil. Biz milletvekilleri olarak uzun süredir çok keyfi bir biçimde görüştürülmüyoruz yüz yüze. Adalet Bakanlığı'nın keyfi bir tutumu bu. Çok sınırlı ve keyfi yüz yüze görüşülmesi imkanları sağlanıyor. Adalet Bakanlığı'nın keyfine bırakılacak bir şey değil bu. CHP milletvekilleri görüşebiliyor, HDP milletvekilleri görüşemiyor. Burada kötü niyet olduğu ortada.
İKTİDARLAR KINAMAZ, ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞIR'
Dün partiler İsrail'i kınadı. Psikolojik olarak bir etki verir belki ama bir etki yaratabiliyor muyuz işlerin düzelmesi için? Hayır. Türkiye'deki Kürt sorunu için PKK'yı ne kadar kınarsak kınayalım ertesi gün tekrar konuşacağız. Yoksa hepimiz çıkalım kınayalım neyi çözeceğiz?
Filistin için üç parti ortak bir metin çıkardı, imzaladı ve ‘Kınıyoruz' dediler. Oraya imza attığımız zaman gerçekten Filistin mücadelesine bir katkı sağlayacak mıyız? Teorik olarak belki. Peki çözüme yönelik etki ve baskı yaratma… Bunu sağlayabildik mi? Hayır. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu çatışmalı süreçte, Kürt meselesinde burada da her gün çıkıp kınayalım. İktidarlar kınamaz, çözüm üretmeye çalışır. Bu popülist bir siyasettir, geleceği olmayan, çözüme katkı sunmayan bir siyasettir. Tarihten bugünlere baktığımızda asıl doğru olanın bu olduğunu göreceğiz. Biz 40 yıldır aynı cenderenin içinde demokratikleşmeye çalışan bir çözüm arıyoruz."
'DEMİRTAŞ DÖRT DUVAR ARASINDAN MESAJLARLA ADAYLIĞINI SÜRDÜRÜYOR'
"Demirtaş, uzun süredir tutuklu bulunuyor. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve yöneticilerimiz tutuklu. Mevcut durum, cumhurbaşkanlığı seçimi, buna ek olarak karşımıza çıkıyor. Sadece yaptıkları konuşmalar ve siyaset yürüttüğü için tutuklu. Bugün cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu. Adaylığı Resmi Gazete'de ilan edildi pusuladaki yeri bile belli.
Diğer cumhurbaşkanlığı adaylarının Demirtaş için yaptığı duyuru, olması gereken bir şey. Bugüne kadar yapılmamış olması kendileri açısından utançtır. Demirtaş içeride tutuluyorsa bu herkesin ayıbıdır. Kazanan kim olursa olsun bu seçim demokratik değildir. Çünkü mevcut cumhurbaşkanı devletin tüm imkanlarını kullanarak, neredeyse kapı kapı mitingler yaparak seçim çalışması yürütüyor. Bu arada HDP adayı dört duvar arasında tweetlerle seçim çalışması yürütüyor.
Avukat arkadaşlarımız istedikleri saatlerde gidip görüşüyorlar. Ama bu iletişim kanalı olarak istediğimiz düzeyde değil. Bu hem zaman hem karşılıklı tartışma olmadığından doğru bir çalışma değil. Biz milletvekilleri olarak uzun süredir çok keyfi bir biçimde görüştürülmüyoruz yüz yüze. Adalet Bakanlığı'nın keyfi bir tutumu bu. Çok sınırlı ve keyfi yüz yüze görüşülmesi imkanları sağlanıyor. Adalet Bakanlığı'nın keyfine bırakılacak bir şey değil bu. CHP milletvekilleri görüşebiliyor, HDP milletvekilleri görüşemiyor. Burada kötü niyet olduğu ortada.
İKTİDARLAR KINAMAZ, ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞIR'
Dün partiler İsrail'i kınadı. Psikolojik olarak bir etki verir belki ama bir etki yaratabiliyor muyuz işlerin düzelmesi için? Hayır. Türkiye'deki Kürt sorunu için PKK'yı ne kadar kınarsak kınayalım ertesi gün tekrar konuşacağız. Yoksa hepimiz çıkalım kınayalım neyi çözeceğiz?
Filistin için üç parti ortak bir metin çıkardı, imzaladı ve ‘Kınıyoruz' dediler. Oraya imza attığımız zaman gerçekten Filistin mücadelesine bir katkı sağlayacak mıyız? Teorik olarak belki. Peki çözüme yönelik etki ve baskı yaratma… Bunu sağlayabildik mi? Hayır. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu çatışmalı süreçte, Kürt meselesinde burada da her gün çıkıp kınayalım. İktidarlar kınamaz, çözüm üretmeye çalışır. Bu popülist bir siyasettir, geleceği olmayan, çözüme katkı sunmayan bir siyasettir. Tarihten bugünlere baktığımızda asıl doğru olanın bu olduğunu göreceğiz. Biz 40 yıldır aynı cenderenin içinde demokratikleşmeye çalışan bir çözüm arıyoruz."
24 Haziran Seçimleri Ayşe Acar Başaran HDP Selahattin Demirtaş