Yukarıdan bakıldığında, Akdeniz'in tuz çiftlikleri soyut resimler şeklinde görünüyor. Yapay havuzları ayıran kristalize tuz yığınları, sığ deniz suyundaki alg ve diğer mikroorganizmaların oluşturduğu doymuş yeşil, kırmızı, turuncu ve pembe renkli bloklar arasında beyaz boya çizgileri gibi görünür.
İspanya ve güney Fransa'da çekilen bu görüntüler, insan aktivitesinin doğal dünya üzerindeki etkisini belgelemek için uçaklar, sıcak hava balonları, helikopterlerle hava fotoğrafları çeken Tom Hegen tarafından kaydedildi.
Alman fotoğrafçı "Bakanların dikkatini çekmek için soyutlama ve estetikleştirme tekniklerini kullanıyorum” dedi. "İlk önce fotoğraflara baktığımda (insanların istediği gibi)," vay bu gerçekten çok etkileyici ve güzel. "Ama umarım, ikinci bakışta, neye baktıklarını merak ederler ve neden böyle göründüğünü görürler."
'Dönüştürülmüş' manzaralar
"The Salt Series" başlıklı koleksiyon, Hegen'in "insan müdahalesi tarafından ağır bir şekilde dönüştürülmüş olan manzaraları" yakalama girişimi. Diğer yeni projeler, 27 yıllık fotoğrafçılık hayatının verdiği tecrübe ile maden ocakları, tarım arazileri ve endüstrinin yan ürünleri tarafından renklendirilen su yollarını yukarıdan görüntülemeyi hedefliyor.
"Habitat" adlı yüksek lisans tezi olarak başlayan çalılma süreci, şimdi aynı isme sahip bir kitap haline getirildi. İnsanların yarattığı yeni bir jeolojik çağ için önerilen terim olan "Antroposen" i inceleyen bir Münih sergisinden esinlenen Hegen, insanların günlük materyallerin nasıl üretildiğini yeniden düşünmelerini istediğini söyledi.
“Bilim adamları artık yeni bir insan çağında yaşadığımızı söylüyor,” diyen Tom Hegen , “çünkü gezegenimizde jeolojik, biyolojik ve atmosferik süreçlerini değiştirerek çok büyük bir etkiye sahip olduk" ifadesini kulandı.
Hegen, “Parmağıyla işaret ederek 'yaptığımız hatalara bak' diyen adam olmak istemiyorum. Daha çok insanlara ilham vermek istiyorum: Örneğin, (koleksiyonum) 'The Quarry Series' deki fotoğraflar, yaşadığımız yolun hemen yanında yer alıyor ancak kimsenin kullandığı malzemelerin nereden geldiğini gerçekten umursamıyor. Hiç kimse tuzun nereden geldiğini sorgulamaz.
Bu konulara odaklanmak istiyorum, ve belki de bu girişim insanların daha fazla düşünmesi için bir başlangıç noktası olur."
Hegen, üniversitedeyken hava fotoğrafçılığında uzmanlaşan üç yıl önce, kendi özel quadcopter'ını yaptırıp kameralarla donattıktan sonra dronları kullanmaya başladı. Cihazları uçururken, zemin seviyesinde bir monitörden geçiyor ve geometrik kompozisyonlarını oluşturmak için dronu ayarlıyor.
Google Earth'ü kullanan konumlar için kullanırken, daha iyi iş çıkarmak için kendini hava şartlarına adapte ediyor.
“Ben sadece üretilmekte olan şeyin teknik (taraf) üzerine odaklanmam” diyen Hegen, "Fotoğrafları ya da tekniği elde etmekten için daha fazla zaman harcıyorum. Dronları uçurmak çok eğlencelidir ve onlara çok değer veriyorum, ama benim için asıl önemli olan sonuç" ifadesini kullanıyor.
Fotoğrafları genellikle güneşin doğuşundan hemen sonra ya da gün batımından hemen önce çekerim. Ki bu zamanlar fotoğrafın "altın saatleri" olarak adlandırılır. Bu gerçeküstü bir estetik kalite elde etmemi sağlar.
Daha da önemlisi, Hegen, hava çekimleri ile tesislerin, çiftliklerin ve manzaraların büyüklüğünü ortaya koyduğunu söyledi.
“Elbette, tüm bu şeyleri de yerden görebiliriz” dedi ve ekledi: "Ama eğer bunu farklı bir bakış açısıyla gösterirseniz, hedeflen ölçeği gerçekten gösterebilirsiniz."
Çevre
Doğa
Dünya
Ekoloji
Fotoğraf
Tom Hegen
