Önce direniş zincir halinde tüm kentlere yayılıyor, Kürtler Saddam ordusunu ve polisini yenince, Kerkük dahil Kürt kentleri özgürleştirikince, ABD ve İngiltere hemen devreye girerek Saddam'a uçak kaldırma, kimyasal silah kullanma ve soykırım yapma izni çıkarıyor. Ancak tek bir dünya ülkesi Kürtlerin katledilmesini istemiyor...
Değişik ülkelerden Kürtlerle savaşmak için getirilen Araplar Kürtlerin yemek yediğini, tuvalete gittiğini hatta namaz kıldığını görünce şok oluyor. Çünkü İngilizler ve Arap imamlar onlara Kürtler'in insan değil cin olduğunu anlatmıştı... Detaylar haberimizin devamında.
ZERnews "Tarihte Bugün" editörünün hazırladığı günün tarihi olayı şöyle:
Halk Ayaklanması 5 Mart 1991 yılında Ranya kasabasında başladı. Ali Nebi isimli Ranyalı vatandaş ilk kurşunu sıktı, ayaklanma çağrısı Ranya camisinin hoperloründen yapıldı. çok sayıda Kürt genci Irak'a hükmeden BAAS (Sosyalist Arap Diriliş Partisi)'ne karşı ayaklandı. Bir kaç saat içinde, ayaklanma büyüdü ve ilçedeki bütün kurumlar rejim güçlerinden temizlendi.
Ayaklanma çok hızlı bir şekilde yayıldı; ilk gün Çarqurne, Ditwen Ovası, Hacıava ve Sekepkanê'de de Irak güçleri çekilmek zorunda kaldı.
Sonraki gün yani 6 Mart'ta Süleymaniye kent merkezinde halk ayaklanması başladı. Bazyan ve Pişderê ovasındaki halk da ayaklanarak Saddam Hüseyin yönetimindeki rejim güçlerini çekilmek zorunda bıraktı.
7 Mart'ta Süleymaniye halkı Emniyet ve askeri karakola el koydu.
Üçüncü gün yani 8 Mart'ta Çemçemal, Halepçe, Erbet, Zarayan ve Piremegrune'de de halk ayaklanması başladı.
Aynı gün Süleymaniye - Kerkük yolu Kürt halkının kontrolü altına girdi.
Artık ayaklanma başkent Erbil ve kasabalarına da sıçradı.
9 Mart'ta Ebil'deki Koye, Şeqlawa ve Basimraye'de halk direnişe geçti. Bu şekilde diğer kasabalara da ayaklanma ve özgürlük ateşi sıçradı; Soran, Hacı Omeran, Mergesor, Çoman, Spilk, Xelifan, Herir, Bêtas, Mesif, Teqteq, Axcar, Qerahencr halkı Irak ve Saddam rejimine karşı ayaklandı, Kürdistan bayraklarını dalgalandırrdı.
11 Mart'ta Hewler merkezde de halk ayağa kalktı; aynı gün Irak güçleri şu yerlerden çıkarıldı: Kesnazan, Binaslawa, Daratu, Quştepe, Şawês, Birzîn, Mele Omer, Cadîde, Topzawa, Kewirgosk, Behirikê ve Berhuştirê.
Aynı şekilde Duhok'ta halk ayağa kalkarak rejim güçlerini şehir merkezinden attı.
O zaman Musul'a bağlı Şeyhan, Zirebar, Cinarete, Berdereş, Surçi, Bicil, Akre'de halk direnişini zaferle taçlandırdı.
13 Mart'ta Zaho ve Silevanê'de halk ayaklandı, zafere ulaşıldı.
Kerkük'ün Pede, Germiyan, Kelar ve Cebara bölgelerinde halk ayaklanarak rejim güçlerini mağlup etti.
14 Mar'ta Duhok'un şu ilçelerinde halk ayaklanarak rejim ordusunu çekilmek zorunda bıraktı: Zawite, Sersing, Dereluk, Şeladize, Amediye ve Bamerne.
15 Mart'ta Seemele halkı zalim Irak devletine karşı ayaklanarak askeri ve polis güçlerini bozguna uğrattı.
16 Mar'ta da Sebaşah, Qereçuğ, Mahmur'da halk düşman güçlerini temizledi.
18 Mart'ta da Kerkük sınırındaki Pirde'de halk rejim güçlerini yendi.
19 Mart'ta Kerkük merkezinde halk ayaklanması başladı, Irak güçleri 20 Mart'ta şehirden çekilmek zorunda kaldı.
ABD VE BATININ KÜRT DÜŞMANLIĞI - FRANSA HARİÇ
Dün Tarihte Bugün editörtü Selahaddin Eyyubi'nin vefatı yıl dönümü vesilesiyle bir rapor hazırlamıştı. Selahaddin Ortadoğu'daki 100 yıllık Avrupa birleşik ordularının zulmüne son verince Hıristiyanların dini lideri Papa kahrından ölmüştü. Batı dünyası halen bunun intikamını Selahaddin'in torunları Kürtlerden almaya devam ediyor.
Söz konusu bölgeler uçuşa yasaklı bölgelerdi. Kerkük'te diktatör Saddam çekilince ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı güçler hemen Saddam Hüseyin'e uçakları kaldırma izni çıkardılar. O zaman tüm dünya genelinde sadece Fransa Kürtlerin katledilmesini istemiyordu. Kaddafi ateşli konuşmalarıyla Kürtleri desteklerken arka planda Saddam Hüseyin'e Kürtleri katletmesi için silah ve para gönderiyordu.
Böylece Irak uçakları havalanarak halkı ve Peşmerge güçlerini bombalamaya başladı. Ancak Mesut Barzani cephenin ön saflarına geçerek "Ancak cesedimi çiğneyerek geçebilirler" dedi, direnişi tercih etti. Kendisi tankların önüne atlayarak havaya uçuruyordu. Ancak Başta Celal Talabani olmak üzere, diğer Kürt liderler halkı bırakarak yurt dışına çıktı.
Kimyasal silahlar da kullanan Iraklı güçler 27 Mart'ta havadan ve karadan yoğun saldırılar başlattı. Irak güçleri 27 Mart'ta Kerkük'ü istila etti, 31 Mart'ta da Erbil'e girdi.
Kimyasal silahların devreye girmesi üzerine Güney Kürdistan halkı toplu olarak ülkeyi terkederek Kuzey Kürdistan (Türkiye Kürtleri) ve Doğu Kürdistan (İran Kürtleri'ne) sığındı.
Mesut Barzani liderliğindeki Peşmerge güçleri direnişe devam etti.
Kürtler Avrupa'nın onayı ile katlediliyordu. Barzani "Artık başka ülkelere sığınmanın sonu gelmeli" diyerek, inatçı bir savaş sürdürüyordu. Saddam ağır silahları ve uçakları ile çekilmeden savaşmaya devam eden Peşmerge'yi adeta soykırımdan geçiriyordu, ancak Peşmerge geri adım atmıyordu.
Durum böyle olunca Fransa Cumhurbaşkanı'nın eşi Danielle Mitterand devreye giriyor. Onu bu konuda aydınlatan ve devreye girmesini sağlayan Kendal Nezan'dı.
Fransa'nın zorlaması ile Saddam'ın Kürtleri katletmemesi, halkın ülkesine geri dönebilmesi adına, Saddam yönetimi için uçuşa yasak bölge ilan edildi (36. paralel). Süleymaniye, Erbil ve Duhok vilayetlerine saldırı yasaklandı.
Aslında o zamanlar da dahi Batı güçleri ve insani Kürleri vahşi yaratıklar olarak biliyordu. Saddam ordusundaki Araplar da Kürtlerin insan olmadığını cin olduklarını sanıyordu. Bu Araplar değişik Arap şehirleri ve ülkelerinden Kürtlere karşı savaştırılmak üzere getirilmişti. Çoğu Arap, Kürtlerle karşılaşınca yemek yediklerini, tuvalete gittiklerini, hatta namaz kıldıklarını görünce şok oluyordu. Çünkü Arap imamlar, alimler Kürtler'e karşı katliamın önünü açmak için farklı anlatmıştı.
Batı ülkelerinin Kürt ön yargısı İngilizlere dayanıyor. Öyle ki İngilizlerin anlatımlarından etkilenen batılı askerler Kürtleri görünce ürküyordu. Birincisi Selahaddin Eyyubi'nin torunlarından intikam almak niyetidir. İkinci sebepte şudur: İngilizler 20. yüzyılın başında Ortadoğu'ya hükmetmeye geldiğinde Kürt liderler onlara; "Siz buraya fitne ve fesat için geldiniz, amacınız Müslüman milletleri bir birine kırdırmak, onun için asla sizinle el sıkmayacağız" demişti. O zaman Ortadoğu'da Kürtler İngiliz istilasına karşı topluca direnerek savaştı. İngilizler ilk geldiklerinde zaten Kürtleri soykırımdan geçirmeyi planlamıştı. Dünyada ilk kez savaş uçakları Kürtlerin üzerinde denendi.
İngilizlerin katletme girişiminde bulunduğu diğer halk da İsrail Yahudileriydi. Yahudiler İsrail ve Avrupa'da İngilizlere karşı direniyordu. İngiltere, Arapları savunuyor, İsrail devletinin kurulmasına izin vermediği için dünyanın her yerinde fedai Yahudiler gördükleri İngiliz yetkilileri öldürüyordu. Böylece İngilizler Yahudiler'e diz çökmek zorunda kaldı, İsrail devleti karşıtı projelerini sonlandırdılar.
Alında bugün bile Kerkük başta olmak üzere Kürtlere karşı yapılan katliam ve saldırıların planlayıcısı İngiltere'dir. Kürtlere meydan meydan okuyan, Kürtler konusunda dünyaya rest çeken Kürt karşıtları aslında İngiltere'den güç alıyor. Örneğin geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK)'da Kürtlerin yaşam güvenliği ile ilgili maddeyi sildiren İngiltere idi. Ve geçtiğimiz aylarda Irak'ın Kerkük'ü işgal etmesinin ilk haftası hemen İngiliz petrol şirketi Kerkük için Irak ile anlaşma imzaladı. (İhanet ve komplonun derinliği...) (ZERnews)
Güney Kürdistan Kürdistan Halk Ayaklanması Raperin Tarih Tarihte Bugün