ANASAYFA


İran'ın Kürdistan'daki B Planı

Bu makalede Kürdistan Bölgesi'ndeki olaylar, İran'ın Kürdistan'a karşı uygulamaya koyduğu B planı, ABD'nin neden "Tek parça Kürdistan Bölgesi'nden yanayız" dediği, Süleymaniye'de yankılanan "Abadi! Abdi!" sloganlarının perde arkası... gibi konular ele alınacak.

Makale: Ali Civanmerdi | ZERNews

Tercüme: Bedel Boseli

Kürdistan Bölgesi'nde gerçekleşen olaylar sonucunda 5 kişi yaşamını yitirdi. Emniyet güçleri ve halktan çok sayıda yaralının olduğu açıklandı.

Bir kaç konuya değineceğim. Birincisi, halkın talepleri meşrudur. İkincisi, Bu halkın emekçileridir, son gelişmelerin mağduru oldular. Üçüncüsü, yürüyüş bütün Kürdistan halkının demokratik hakkıdır.

Buraya kadar hiç bir sorun yok. Ancak bazı gelişmeler var ki Kürdistan halkının bunlardan haberdar olması lazım. Perdenin arkasında hangi oyunlar kurgulanıyor? Bunun bilincinde hareket etmelidir.

Kerkük felaketi öncesi ve sonrasında İran'ın Kürdistan Bölgesi için iki planının olduğunu söylemiştim. Bu planın bir kısmı tutmadı. İran'ın A PLANI iç ve dış güçlerin desteğiyle Kerkük, Erbil ve bütün vilayetlerin ele geçirilmesiydi. Ancak tümünü başaramadılar.

Bütün bunlar olurken İran'ın B planının olduğunu söylemiştim. A planının başarılı olamaması durumunda durumu başka yönlere çekerek B planını uygulamayı hedeflediler.

Plan gereği, Irak Başbakanı Haydar Abadi Kürdistan Bütçesi'ne el koyacak. Çünkü Kürdistan Bölgesi'nin böylece maaş veremeyeceğini biliyorlar. Bunun farkındalar. Böylece mağdur olan halkın Kürdistan Bölgesi'nde karşı ayaklanması sağlancak. Kürdistan Bölgesi ikiye ayrılarak yutulmaya hazır hale getirilecek.

Bu da çok önemli; ABD geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak "Güçlü ve tek parça Kürdistan Bölgesi'nden yanayız" demişti. Bu açıklama karşısında çoğumuz şaşırdı. "Tek parça Kürdistan Bölgesi meselesi de nereden çıktı?" denildi. ABD'nin önceden bu planlardan haberi vardı onun için böyle bir açıklama yaptı. ABD Başkanı Donald Trump yeni strateji belgesini açıklarken İran'ın bölge ülkelerini karıştırdığını da vurguladı. www.zer.news

Şimdi önemli bir habere değinelim:
İkbalpur, İran Kudüs Tugayları'nın Kasım Süleymani'den sonraki adamıdır; İkinci komutandır. İqbalpur ile yine İranlı üst düzey komutan Maskariyan iki gün önce Süleymaniye'ye gittiler. Burada siyasi partilerle önemli görüşmeler gerçekleştirildi.

Bu görüşmeler açık bir şekilde yapıldı, gizli değildi. YNK, Goran Hareketi, Newey Nu ve İslami Partiler'le toplantılar yapıldı. Bunun yanı sıra Süleymaniyeli imam ve dini şahsiyetlerle de görüştüler.

Bu görüşmelerde yaşanan son durumların "sorumlusunun Mesut Barzani olduğu, bunun da bedelinin ödetilmesi gerektiği" konuşuldu.

İranlı yetkililer bu Kürt parti ve dini liderlere "Eğer ayaklanma olursa Irak merkezi hükümetinin kendilerine askeri destek göndereceği" söylendi.

Bu görüşmeler olurken, Iraklı 5 bin asker orta ve hafif silahlarla Mehmur'dan harekete geçti. İran destekli bu Iraklı güçlerin amacı kargaşadan yararlanarak Kürdistan'ın diğer petrol bölgelerinde kontrolü sağlamak ve Erbil'e girmektir.

Böylece Kürdistan Bölgesi'nin yok edilmesi, Kürdistan hükümetinin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Bu plana göre; Kürdistan'da Bölgesi'nde hiç bir vilayet kalmayacak. Her vilayet Bağdat'a bağlı olacak. Böylece bir daha bağımsızlık, referandum ve ayrılma söz konusu olmayacak.

İran'ın planı budur.
Nitekim, İran Ulusal Güvenlik Sorumlusu Ali Şemxani daha önce yaptığı açıklamada "Biz Kürdistan Bölgesi'nin ayrılmasına engel olduk" dedi. Buradan İran'ın konuya yakın ilgisi, neler yaptığı ve neler yapacağı açıkça görülüyor.

Yürüyüş yapanlara gelince. Bunların çoğunluğu kendi hakları için sokağa çıktı, yolsuzluğun bitmesi, haksızlığın giderilmesi için sokağa çıktı. Bu onların meşru hakkıdır.

Son derece demokratik bir şekilde yapılan gösteriler bir anda kontrolden çıkarak şiddete dönüştürüldü.

Daha öncede yürüyüşlerin olacağını, planlı olarak kontrolden çıkacağı, bir çok insanın öldürüleceği ve böylece Bağdat'ın müdahelesinin talep edilerek sağlanacağını söylemiştim.

Bu plan çok çabuk uygulanmaya başlandı. Bu kadar açık ve hızlı öne çıkacağını düşünmüyordum. Süleymaniye'de "Abadi! Abadi!" sloganları atılıyor.

Mesele yolsuzluk ve ekonomik ise Abadi Hükümeti'nin çok kötü bir karnenesi var. Sadr Hareketi Üyeleri günlerce Abadi'nin yolsuzluklarına, ekonomik çöküntüye karşı yürüyüşler yaptı, günlerce sokakta kaldı. www.zer.news

Bu unutuldu mu?

Eğer bu unutulduysa; Irak dünyanın en çok yolsuzluk yapan ülkelerinin ilk 5'inde yer alıyor.

Abadi Hükümeti'nin büyük yolsuzlukları hükümet ortakları da açıklamdı.

Şimdi Süleymaniye'deki "Abadi! Abadi!" sloganları hiç masum değil ve İran'ın B planına işaret ediyor. B planı gereği bu sloganlar ile Irak başbakanı Haydar Abadi Kürtlerin lideri olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Kerkük'teki felaketi gördük. 150 bin kişi Abadi'ye bağlı güçlerden kaçtı. Tuzhurmatu'da Abadi'nin Kürtlere yaptığı felaket ve katliamların tarifi yok. Süleymaniye'de hiç kimse sokağa çıkıp bunlara karşı yürüyüş yapmadı, hiç kimse zavallı halka yapılanlara itiraz etmedi. Kimse "Bunu kabul etmiyoruz" demedi.

Ancak Kürtlerin elinde olmayan sebeplerle ortaya çıkan olumsuz durum için sokağa çıkıp Kürdistan'a karşı eylemler yapılıyor.

Yürüyüşe silahlarla katılanlar oldu. Silahlı yürüyüşlerin sivil ve demokratik olduğunu kim söyleyebilir?

Ayrıca bırakın Hükümeti halkın hizmet araçlarına, rızkına saldırdılar; Elektrik idaresi, su işlerine... saldırdılar. Bunlar halkın hizmetinde olan yerler. Bunlar halkın parası ile yapılmış, halka hizmet ediyor.

Kürdistan Bölgesi'nin tümünü kontrol altına almayı başaramayan İran, B Planı kapsamında iç savaş başlatarak Kürdistan Bölgesi'ni ikiye bölmeyi hedefliyor.

İç savaş olursa yine maaşını alamayan ve bunu protesto etmek için sokağa çıkan bu halkın zavallı evlatları ölecek. Ölenler hangi partiden olursa olsun yine hakkını talep eden fakir u fukaranın evladına olacak. Başkası değil.

Eğer Kürdistan iki idareli olursa yani ikiye ayrılırsa ne olur?
Durum iyi mi olacak? Herşey yoluna mu girecek? Eğer öyle olacaksa hemen yarın sabah iki idareli Kürdistan'ı ilan edelim.

Ancak iki idareli olursa birbirlerini dengeleyen güçlü partiler birbirinin açıklarını ortaya koyamacak, rekabet kamayacak, tek partili idare ortaya çıkacak, yolsuzluk daha da artacaktır. Ve hiç kimse hesap soramayacak.

Bakın referandum'dan intikam almak için Kerkük ve bir çok bölgeleyi Kürdistan'da kopardılar. Bununla yetinmeyip şimdi Kürdistan'ın başka bölgesini yutmaya çalışıyorlar. Böylece Kerkük'te unutturuldu. Bakın artık kimse Kerkük'ten bahsetmez oldu. Gözlerini yürüyüşlerin olduğu bölgelere diktiler.

Irak 120 miyar dolardan daha fazla borcu olan bir ülke. Kerkük felaketi sonrası iki maaş ödeme sözü vermişlerdi onu da ödemediler. Bağdat tuttuğu hiç bir sözü yerine getiremez çünkü kendi durumları kötü.

Haşdi Şabi, Kerkük işgali sonrasında bölgede bir çok askeri birlik kurdu. Bugün Haşdi Şabi komutanı Hadi Amiri bu güçleri ziyaret etti. Ortaya çıktı ki hiç birisinin parasını ödememişler.

Sadece Bedir Tugayları'na bağlı milyona yakın savaşçı kaydettiler, hiç kimsenin parasını ödeyemediler.

Bağdat size para ödemez, çünkü kendisi borç batağında.

Şimdi Kürdistan Bölgesi batarsa KDP ile YNK batmaz, gariban halk batar. Ölen fakirin çocuğu olacak, senin silah sıkacağın asayiş güçlerindekiler de yine gariban çocuğudur. Zengin çocuğu değildir.

Şimdi Kürdistan Bölgesi'nde milyon dolar sahibi bazı şahıslar çıkmış halka "Yolsuzluğa karşı ayaklanın" diyor. Kürdistan Bölgesi'nin yapısı durumu hepimizin malumu. Hiç kimse yolsuzluk yapmadan Kürdistan'da milyoner olamaz.

Onlar gerçekten yolsuzluğa karşı mı sizi sokağa çağırıyor? Elbette hayır, size Kürdistan'ı yok ettirmek için sokağa çağırıyorlar.

Yolsuzlukla milyon dolarlar sahibi olmuş bu şahıs emekçi, gariban halkın hakkını arayabilir mi? Emekçilerin hakkını ancak emekçiler elde edebilir. Emekçileri ancak emekçiler temsil edebilir.

Öyleyse çare şudur:

Demokratik bir şekilde hak talep etmektir. Protestolarla, seçimle demokratik olarak hak talep edilmez. Sandığa gider hakkını sorarız. Bunun dışındaki yollar, yöntemler halkımızın zararınadır.

Yaktığınız yerlerin dumanı yine gariban halkın gözüne girer. Garibanın evladı ölür. Süleymaniye'ye iş yapmak için gelen şirketler çekilir gider, yine emekçi halk mağdur olur.

Kürdistan halkı, İran'ın çıkarları için kendini ateşe atmamalıdır, değmez.

TOP-LEFT ADS

Kürt haber sitesi ZERnews, Kürtler ve Kürdistan ile ilgili haberler yapar. Kürt haber ajansları, siteleri haberleri... Diyarbakır, Erbil, Qamişlo, Rojava, Kürdistan Bölgesi, Irak, İran, Suriye, Türkiye ve tüm Ortadoğu haberleri ZERnews'te yayınlanır. DSG, ÖSO, Suriye rejimi, Şii Milisler, IŞİD / DAEŞ, Haşdi Şabi, Irak ordusu, TSK, PKK, YPG, YPJ, Peşmerge, Muhalifler... Basra, İdlib, Kerkük, Afrin, Deyrezzor, Şengal, Sincar, Şam, Ankara, Tahran, Bağdat ve Hewler... Mesut Barzani, Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan, Celal Talabani, Neçirvan Barzani, Kubat Talabani...