Türkiye Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantısının ana gündem maddesini oluşturan Kürdistan Bölgesi'nin 'bağımsızlık referandumu' hakkında açıklama geldi.
Öncelikle MGK'dan çıkan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"IKBY yönetimi vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edilmiştir. Bu takdirde Irak merkezi hükümeti ile IKBY arasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla ve anayasal temelde çözüme kavuşturulması için Türkiye'nin elinden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğu kaydedilmiştir. Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar.
IKBY'nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir. Türkiye'nin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi, uluslararası toplum ve Irak merkezi hükümetinin de kabul etmediği bu yanlışta ısrar edilmesi halinde, Kuzey Irak ile birlikte bölgemizin tamamına zarar verecek vahim sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir"
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Sözcü Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şu şekilde:
"IKBY'nin aldığı referandum kararı tüm boyutlarınla değerlendirilmiştir. Bu konuda neler yapılabileceği geniş kapsamlı değerlendirilmiştir. Daha sonra toplanan Bakanlar Kurulu'nda bu referandum tüm yönlerinle değerlendirilmişir. Referandumun olması durumunda Türkiye ne tür tedbirler alacaktır, değerlendirilmiştir. Öncelikle bu referandum gayyri meşru bir referandumdur ve kabul edilemez. Bu referandum Türkiye'nin güvenliğine bir tehdittir. Bu referandum bölgenin barışına huzuruna güvenliğine tehdittir. Bu referandum bölgedeki huzursuzluğu daha da arttıracak, barış ortamını daha da bozacak ve birçok güvenlik riski ortaya çıkaracaktır. Bu referanduma komşu ülkelerin çoğu karşıdır. Irak, iran, Türkiye, İsrail dışında hepsi karşı. Bölgedeki Türkmenler, Araplar bu referanduma karşı. Kürtlerin içinde de birçoğu bu referanduma karşı.
Musul ve Kerkük üzerindeki tartışmalar henüz bir neticeye varılamamıştır. Tartışmalı bölgelerinde bu referanduma dahil edilmesi doğru değildir. Türkiye olarak biz son bir çağrıda bulunuyoruz. Bu referandum kararını iptal edin. Henüz vakit geçmiş değil. Bu süre içinde referandumu iptal edin. Biz Türkiye olarak referandumun ertelenmesine de karşıyız, biz erteleme değil net bir şekilde iptal edilmesini istiyoruz. Doğru olan karar erteleme değil iptal edilmesidir.
Bütün opsiyonlar masaya konuldu. İptal edilmesi halinde neler, iptal edilmemesi halinde neler yapılacak, bunların hepsi değerlendirilmiştir.
MGK ve Bakanlar Kurulu toplantısının erkene alınması, TBMM'nin olağanüstü toplanma kararı alması Türkiye'nin bu konuda ne kadar kararlı olduğunun göstergesidir."
Öncelikle MGK'dan çıkan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"IKBY yönetimi vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edilmiştir. Bu takdirde Irak merkezi hükümeti ile IKBY arasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla ve anayasal temelde çözüme kavuşturulması için Türkiye'nin elinden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğu kaydedilmiştir. Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar.
IKBY'nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir. Türkiye'nin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi, uluslararası toplum ve Irak merkezi hükümetinin de kabul etmediği bu yanlışta ısrar edilmesi halinde, Kuzey Irak ile birlikte bölgemizin tamamına zarar verecek vahim sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir"
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Sözcü Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şu şekilde:
"IKBY'nin aldığı referandum kararı tüm boyutlarınla değerlendirilmiştir. Bu konuda neler yapılabileceği geniş kapsamlı değerlendirilmiştir. Daha sonra toplanan Bakanlar Kurulu'nda bu referandum tüm yönlerinle değerlendirilmişir. Referandumun olması durumunda Türkiye ne tür tedbirler alacaktır, değerlendirilmiştir. Öncelikle bu referandum gayyri meşru bir referandumdur ve kabul edilemez. Bu referandum Türkiye'nin güvenliğine bir tehdittir. Bu referandum bölgenin barışına huzuruna güvenliğine tehdittir. Bu referandum bölgedeki huzursuzluğu daha da arttıracak, barış ortamını daha da bozacak ve birçok güvenlik riski ortaya çıkaracaktır. Bu referanduma komşu ülkelerin çoğu karşıdır. Irak, iran, Türkiye, İsrail dışında hepsi karşı. Bölgedeki Türkmenler, Araplar bu referanduma karşı. Kürtlerin içinde de birçoğu bu referanduma karşı.
Musul ve Kerkük üzerindeki tartışmalar henüz bir neticeye varılamamıştır. Tartışmalı bölgelerinde bu referanduma dahil edilmesi doğru değildir. Türkiye olarak biz son bir çağrıda bulunuyoruz. Bu referandum kararını iptal edin. Henüz vakit geçmiş değil. Bu süre içinde referandumu iptal edin. Biz Türkiye olarak referandumun ertelenmesine de karşıyız, biz erteleme değil net bir şekilde iptal edilmesini istiyoruz. Doğru olan karar erteleme değil iptal edilmesidir.
Bütün opsiyonlar masaya konuldu. İptal edilmesi halinde neler, iptal edilmemesi halinde neler yapılacak, bunların hepsi değerlendirilmiştir.
MGK ve Bakanlar Kurulu toplantısının erkene alınması, TBMM'nin olağanüstü toplanma kararı alması Türkiye'nin bu konuda ne kadar kararlı olduğunun göstergesidir."
Bakanlar Kurulu Kürdistan Bölgesi Milli Güvenlik Kurulu Türkiye